İngiliz İngilizcesi | Amerikan İngilizcesi |
our / or ile biten sözcükler | |
Behaviour | Behavior |
Colour | Color |
Labour | Labor |
Rumour | Rumor |
Honour | Honor |
Neighbour | Neighbor |
...re / ...er | |
Litre | Liter |
Centre | Center |
Theatre | Theater |
Fibre | Fiber |
...ise / ...ize | |
Authorise | Authorize |
Naturalise | Naturalize |
Criticise | Criticize |
Organise | Organize |
Polarise | Polarize |
…ce / ….se | |
Licence | License |
Defence | Defense |
Pretence | Pretense |
Bazı irregular fiillerin "Past Participle" hali | |
Learnt | Learned |
Burn | Burned |
Dreamt | Dreamed |
Spill | Spilled |
Spell | Spelled |
"L" sesi ile biten filler | |
Travelled | Traveled |
Fuelled | Fueled |
Diğer sözcükler | |
Tyre | Tire |
29 Mart 2018 Perşembe
Amerikan ve İngiliz ingilizcesi farkları
16 Mart 2018 Cuma
Komik çeviri hatalarımız
6 Mart 2018 Salı
Under / Below farkı - Örnekler
Kelime anlamı olarak her iki sözcük de "altında", "aşağısında", "altta" gibi anlamlara gelse de eşanlamlı sözcükler sayılmaz ve cümlede çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılmaz.
Bazı istisnalar vardır ve örneğin şu gibi bir durumda her ikisi de kullanılabilir.
- Your brush was below the sink. (Fırçan lavabonun aşağısındaydı) Aşağısında bir yerlerde
- Your brush was under the sink. (Fırçan lavabonun altındaydı.) Fırça lavabonun altındaki bir çekmecede ya da kutuda.
Bazı istisnalar vardır ve örneğin şu gibi bir durumda her ikisi de kullanılabilir.
- Your brush was below the sink. (Fırçan lavabonun aşağısındaydı) Aşağısında bir yerlerde
- Your brush was under the sink. (Fırçan lavabonun altındaydı.) Fırça lavabonun altındaki bir çekmecede ya da kutuda.
Under:
Bir eşyanın, bir yüzeyin, bir kapağın altı,
Bir şartın veya sistemin altındaki durumlar,
Yaş, insan sayısı vs. belirtilirken under kullanılabilir.
Örnekler:
- She is under 30. (O, 30 yaş altıdır)
- There are under 10 people at the meeting. (Toplantıda 10'dan az insan var)
- He took out a book and read it under the tree. (Çantasından bir kitap çıkardı ve ağacın altında okudu)
Bir şartın veya sistemin altındaki durumlar,
Yaş, insan sayısı vs. belirtilirken under kullanılabilir.
Örnekler:
- She is under 30. (O, 30 yaş altıdır)
- There are under 10 people at the meeting. (Toplantıda 10'dan az insan var)
- He took out a book and read it under the tree. (Çantasından bir kitap çıkardı ve ağacın altında okudu)
- I have been waiting at home under a blanket all day. (Bütün gün evde bir battaniye altında beklemekteyim)
- We cannot work under these circumstances. (Bu şartlar altında çalışamayız)
- Keys are under the doormat. (Anahtarlar paspasın altında)
Below:
Aşağısında ve altında derken daha çok bir seviyenin, derecenin altındaki durumlar kastedilir.
Örnekler:
-The temperature is below 21 degrees. (Sıcaklık 21 derecenin altında)
- Lut Lake at 442 meter below sea level. (Lut Gölü deniz seviyesinin 442 metre altındadır)
- Please RT the tweet below. (Lütfen aşağıdaki twiti RT ediniz)
- For hotel reservations fill out the form below. (Otel rezervasyonları için aşağıdaki formu doldurun) Bu örnekteki formun internet sitesi üzerinde olduğu anlaşılıyor.
Örnekler:
-The temperature is below 21 degrees. (Sıcaklık 21 derecenin altında)
- Lut Lake at 442 meter below sea level. (Lut Gölü deniz seviyesinin 442 metre altındadır)
- Please RT the tweet below. (Lütfen aşağıdaki twiti RT ediniz)
- For hotel reservations fill out the form below. (Otel rezervasyonları için aşağıdaki formu doldurun) Bu örnekteki formun internet sitesi üzerinde olduğu anlaşılıyor.
2 Mart 2018 Cuma
Who / Whom farkı - Örnek cümleler
Relative Clauses (bağıl cümlelerde) who ve whom zamirlerinin kullanımı:
Who cümledeki eylemi gerçekleştiren kişiyi belirtirken, whom ise cümledeki eylemden etkilenen kişiyi belirtirken kullanılır.
Who
Who cümledeki eylemi gerçekleştiren kişiyi belirtirken, whom ise cümledeki eylemden etkilenen kişiyi belirtirken kullanılır.
Who
Örnekler:
- Ahmet is someone who loves cats. (Ahmet kedileri seven biridir) Bu cümlede sevme-hoşlanma eylemini gerçekleştiren kişi Ahmet'tir.
-There will always be people who hate your works and also love your works. (Her zaman işlerini beğenen ve nefret eden insanlar olacaktır)
- I have a friend who works for Fuji Film. (Fuji Film firmasında çalışan bir arkadaşım var.) Yine bu cümlede de çalışma eylemini gerçekleştiren kişi arkadaşım.
-Thanks to everybody who came here. (Buraya gelen herkese teşekkür ederim) Who zamiri gelmek fiilini gerçekleştiren herkesi belirtiyor.
- There is a girl who is waiting for you. (Seni bekleyen bir kız var) Bekleme eylemini yapan kişi bir kız.
Whom
- Ahmet is someone who loves cats. (Ahmet kedileri seven biridir) Bu cümlede sevme-hoşlanma eylemini gerçekleştiren kişi Ahmet'tir.
-There will always be people who hate your works and also love your works. (Her zaman işlerini beğenen ve nefret eden insanlar olacaktır)
- I have a friend who works for Fuji Film. (Fuji Film firmasında çalışan bir arkadaşım var.) Yine bu cümlede de çalışma eylemini gerçekleştiren kişi arkadaşım.
-Thanks to everybody who came here. (Buraya gelen herkese teşekkür ederim) Who zamiri gelmek fiilini gerçekleştiren herkesi belirtiyor.
- There is a girl who is waiting for you. (Seni bekleyen bir kız var) Bekleme eylemini yapan kişi bir kız.
Whom
Örnekler:
- Ataturk is someone whom most people admire. (Atatürk çoğu kişinin hayranlık duyduğu biridir)
Bu cümlede hayranlık duyma fiilini gerçekleştiren değil, bu fiilden etkilenen kişi Atatürk olduğu için whom kullanıldı.
- Do you know someone whom I can talk about photography. (Fotoğrafçılık hakkında konuşabileceğim birini tanıyor musun?)
- The legendary Müslüm Gürses whom we sadly lost 5 years ago today. (Efsanevi sanatçı Müslüm Gürses'i ne yazık ki 5 yıl önce bugün kaybettik-ölüm yıldönümü-) Gürses'i kaybeden biziz.
-That's the guy whom Necla married. (O, Neclan'ın evlendiği adam) Evlenme fiilini gerçekleştiren Necla, etkilenen ise adam. Adamı belirtirken bu yüzden whom kullanıldı.
İpucu: Cümlede who zamirinden sonra genelde bir fiil gelir. Yani who zamirinin tanımladığı kişinin yaptığı fiil. Whom zamirinden sonra ise kişi ya da kişiler. Whom zamirinin etkilendiği fiili yapan kişi ya da kişiler.
Whom ayrıca "quantifiers" yani nicelik-miktar belirtilen bağıl cümlelerde de kullanılır.
Örnekler:
- There are many foreign workers in our company, three of whom are Turk just like me. (Şirketimizde benim gibi 3 tanesi Türk olan pek çok yabancı işçi çalışıyor)
- There were 30 people at the party, 12 of whom I know. (Partide 12 tanesini tanıdığım toplam 30 kişi vardı)
- Let's give booklet to guests whom will visit our stand at the fair. (Fuarda standımızı ziyaret edecek olan ziyaretçilere tanıtım kitapçığımızı verelim)
He has two million followers on twitter, at least half of whom are clearly fake. (Twitter'de en az yarısı sahte olan 2 milyon takipçisi var.)
- Ataturk is someone whom most people admire. (Atatürk çoğu kişinin hayranlık duyduğu biridir)
Bu cümlede hayranlık duyma fiilini gerçekleştiren değil, bu fiilden etkilenen kişi Atatürk olduğu için whom kullanıldı.
- Do you know someone whom I can talk about photography. (Fotoğrafçılık hakkında konuşabileceğim birini tanıyor musun?)
- The legendary Müslüm Gürses whom we sadly lost 5 years ago today. (Efsanevi sanatçı Müslüm Gürses'i ne yazık ki 5 yıl önce bugün kaybettik-ölüm yıldönümü-) Gürses'i kaybeden biziz.
-That's the guy whom Necla married. (O, Neclan'ın evlendiği adam) Evlenme fiilini gerçekleştiren Necla, etkilenen ise adam. Adamı belirtirken bu yüzden whom kullanıldı.
İpucu: Cümlede who zamirinden sonra genelde bir fiil gelir. Yani who zamirinin tanımladığı kişinin yaptığı fiil. Whom zamirinden sonra ise kişi ya da kişiler. Whom zamirinin etkilendiği fiili yapan kişi ya da kişiler.
Whom ayrıca "quantifiers" yani nicelik-miktar belirtilen bağıl cümlelerde de kullanılır.
Örnekler:
- There are many foreign workers in our company, three of whom are Turk just like me. (Şirketimizde benim gibi 3 tanesi Türk olan pek çok yabancı işçi çalışıyor)
- There were 30 people at the party, 12 of whom I know. (Partide 12 tanesini tanıdığım toplam 30 kişi vardı)
- Let's give booklet to guests whom will visit our stand at the fair. (Fuarda standımızı ziyaret edecek olan ziyaretçilere tanıtım kitapçığımızı verelim)
He has two million followers on twitter, at least half of whom are clearly fake. (Twitter'de en az yarısı sahte olan 2 milyon takipçisi var.)
Relative clause içinde who - whose kullanımı / farkları
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)