- Could you bring the red-striped coat, which on the hanger. (Askıdan kırmızı çizgili cekedi getirebilir misin?)
Cümlenin ilk bölümünde zaten ceket tanımlanıp, gerekli bilgi verildiğinden ikinci bölümdeki askıdaki ifadesinin ayırdedidici, tanımlayıcı özelliği bulunmuyor. Bu tip durumlarda which kullanılır.
- Could you bring the coat that on the hanger. (Askıdaki ceketi getirebilir misin)
Bu cümlede ise ceket tanımlanmamış. Herhangi bir ceket olabilir. Bu yüzden askıdaki ifadesi tanılayıcı bir anlam kazanıyor (identifying clause). Her hangi bir ceketi değil, askıdaki ceketi getirebilir misin?
- Nutuk, which I finished last month, was an excellent book. (Nutuk, geçen ay okuyup bitirdiğim olağanüstü bir kitap)
İki virgül arasında verilen bilgi ekstradır. Yani bilgi amaçlı verilmiş ve tanılayıcı özelliği yok. Bu yüzden virgül ve which kullanılmıştır.
- The book that is written by Attila Ilhan is on sale. (Attila İlhan tarafından yazılan kitap satışta.)
Cümlenin ilk bölümünde zaten ceket tanımlanıp, gerekli bilgi verildiğinden ikinci bölümdeki askıdaki ifadesinin ayırdedidici, tanımlayıcı özelliği bulunmuyor. Bu tip durumlarda which kullanılır.
- Could you bring the coat that on the hanger. (Askıdaki ceketi getirebilir misin)
Bu cümlede ise ceket tanımlanmamış. Herhangi bir ceket olabilir. Bu yüzden askıdaki ifadesi tanılayıcı bir anlam kazanıyor (identifying clause). Her hangi bir ceketi değil, askıdaki ceketi getirebilir misin?
- Nutuk, which I finished last month, was an excellent book. (Nutuk, geçen ay okuyup bitirdiğim olağanüstü bir kitap)
İki virgül arasında verilen bilgi ekstradır. Yani bilgi amaçlı verilmiş ve tanılayıcı özelliği yok. Bu yüzden virgül ve which kullanılmıştır.
- The book that is written by Attila Ilhan is on sale. (Attila İlhan tarafından yazılan kitap satışta.)
Tanılayıcı özelliği var. Satıştaki kitabın kime ait olduğu bilgisi hayati (gerekli) bir bilgidir yani ekstra bir bilgi değil.
- The concert that I went yesterday was really funny. (Dün gece gittiğim konser gerçekten eğlenceliydi)
Yine that sonrası ifadenin tanımlayıcı özelliği var (identifying clause). O bilgi verilmediğinde hangi konser olduğunu anlayamıyoruz. Dünkü konserden bahsediliyor. O yüzden that kullanıldı.
- The car that Semih bought is a Nissan. (Semih’in satın aldığı araba bir Nissan)
- Istanbul, which is heavily populated, is a historic city. (Istanbul aşırı kalabalık tarihi bir şehirdir.)
- The concert that I went yesterday was really funny. (Dün gece gittiğim konser gerçekten eğlenceliydi)
Yine that sonrası ifadenin tanımlayıcı özelliği var (identifying clause). O bilgi verilmediğinde hangi konser olduğunu anlayamıyoruz. Dünkü konserden bahsediliyor. O yüzden that kullanıldı.
- The car that Semih bought is a Nissan. (Semih’in satın aldığı araba bir Nissan)
That kullanılmışsa virgül kullanılmaz.
- Istanbul, which is heavily populated, is a historic city. (Istanbul aşırı kalabalık tarihi bir şehirdir.)
Yine iki virgül arasında hayati olmayan (gereksiz), ekstra bir bilgi verildiğinden which kullanıldı.