25 Mart 2021 Perşembe

How about / What about farkı

How about... / What about... Yakın anlamdaki bu iki ifade arasındaki farklar ve kullanımı:


How about

Daha çok, karşı tarafa bir öneride bulunurken, bir seçenek sunarken kullanırız. Sonrasında genellikle fiil gelir.

- How about we go to the park? (Parka gitmeye ne dersin?)

- How about making your own album art? (Kendi albüm kapağınızı yapmaya ne dersiniz?)

- We have done the homework. How about watching a few episodes of the Rafadan Tayfa? (Ödevlerimizi yaptık. Rafadan Tayfa’dan bir kaç bölüm izlemeye ne dersin?)



What about

Bir olası sorundan, sakıncadan bahsederken veya bir itiraz, olumsuz nokta belirtirken. Devamında çoğunlukla isim veya edat gelir.

- My computer has broken. I had important documents in it. But what about the cost of recovery the data. (Bilgisayarım bozuldu. İçinde önemli belgelerim vardı. Peki ya verileri kurtarmanın maliyeti ne olacak?)

- We have adapted to the C19 pandemic. What about children who cannot go to school. (Biz salgın hastalığa uyum sağladık, peki ya okula gidemeyen çocuklar.

- We will go to the picnic at weekend. But what about the exams on Monday? (Hafta sonu pikniğe gideceğiz. Peki ya pazartesi günkü sınavlar?)



"Ya sen?" anlamında How about / What about

Her ikisi de kullanılabilir.

- I live in Ankara. How about you? (Ben Ankara’da yaşıyorum. Ya sen?) Sen nerede yaşıyorsun?

- I live in Ankara. What about you? (Ben Ankara’da yaşıyorum. Ya sen?) Sen nerede yaşıyorsun?



- Daffodils make me happy. How about you? (Nergis çiçekleri beni mutlu ediyor. Peki ya seni?)

- Daffodils make me happy. What about you? (Nergis çiçekleri beni mutlu ediyor. Peki ya seni?)

7 Mart 2021 Pazar

İngilizcede Of kullanımı

Sahiplik durumu (possession) belirtilirken of edatı veya ‘s takısı kullanılıyor. Hangi durumda hangisini tercih etmeliyiz?

Cansız varlıkların sahiplik durumundan bahsediliyorsa of edatı kullanılıyor.

- The wall of the garden is very high. (Bahçenin duvarı çok yüksek)

- The color of the pencil is black. (Kalemin rengi siyah)

- The pencil’s color is black. Yanlış


Canlı varlıklar (insanlar-hayvanlar), ülkeler, organizasyonların sahiplik durumlarından bahsedilirken ‘s takısı tercih ediliyor.

- My daugther's cat is lost. (Kızımın kedisi kayıp)

- The horse’s tail was so beautiful. (Atın kuyruğu çok güzeldi)

- Turkey’s most populous city is Istanbul. (Türkiye’nin en kalabalık şehri Istanbul’dur)





Miktar, sayı (quantity) belirtirken kullanılan a lot of, a couple of, a number of, a majority of, a minority of gibi ifadelerde:

- I read your letter a lot of times. (Mektubunu pek çok kez okudum)

- I saw her a couple of years ago at Ulus. (Onu bir kaç yıl önce Ulus’da gördüm)

- A majority of the schools tried to stay open all this year during Covid pandemic. (Okulların çoğu bu yıl covid salgını sırasında açık kalmaya çalıştı)

- We just need a number of friends we can be certain. (Güvenebileceğimiz birkaç arkadaşa ihtiyacımız var)



Yine miktar, sayı belirtirken kullanılan, some, both, many, much, several, all, almost gibi ifadelerde bağlama göre kullanılır ya da kullanılmaz.
Örnek:

- Almost all students hate exam. (Neredeyse öğrencilerin hepsi sınavlardan nefret eder)
Genelleme yapılmış, neredeyse dünyadaki tüm öğrenciler.

- Almost all of our students hate exam. (Öğrencilerimizin neredeyse hepsi sınavlardan nefret ediyor)
Belirli bir öğrenci grubundan bahsediliyor. Bizim okuldaki öğrenciler, ya da bizim ülkemizdeki öğrenciler.