"About" ile "about to" ifadeleri birbirinden tamamen farklı anlamlara sahip.
About: Hakkında, yaklaşık, takriben, konusunda, aşağı yukarı
- It's about 18 kilometers to Ankara. (Ankara'ya yaklaşık 18 km uzaklıkta)
- My place is about ten minutes away from city center. (Evim şehir merkezinden yaklaşık 10 dakika uzaklıkta)
- I didn't know about that. (Bilmiyordum - o konu hakkında bilgi sahibi değildim)
- This book is about the lives of dinosaurs. (Bu kitap dinozorların yaşamlarıyla ilgili)
- How about going to Chinese restaurant? (Çin Lokantasına gitmeye ne dersin?)
- It's about nine o'clock. (Saat yaklaşık 9)
- What are you thinking about? (Ne düşünüyorsun/Şu an neyi düşünüyorsun/Aklında ne var?)
- I'm thinking about getting them puzzle. (Onlara puzzle almayı -hediye etmeyi- düşünüyorum)
About to: ...üzere, -mak/-mek üzere (be + about to + verb)
- I can't watch the movie. I'm about to sleep. (Filmi izleyemem. Uyumak üzereyim)
- They are about to eat dinner. (Akşam yemeği yemek üzereler)
- I was about to finish the project. (Projeyi bitirmek üzereydim)
- I'm about to get on the bus. (Otobüse binmek üzereyim)
- She is about to take a shower. (Duşa girmek üzere)
- Candan Ercetin is about to relase a new single. (Candan Erçetin yeni bir singıl çıkarmak üzere)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder