31 Ağustos 2018 Cuma

Should kullanımları / örnek cümleler

İngilizcede "should" modalının kullanımı.

1- Tavsiyede bulunurken veya tavsiye isterken.

- Mete should talk her. (Mete onunla konuşmalı)

 - They should not argue so much.
(Daha fazla tartışmamalılar)

 - You should come to Turkey more often.
(Türkiye'ye daha sık gelmelisin)

 - He should apologize his teacher.
(Öğretmeninden özür dilemeli)

 - What should I get my wife for her birthday.
(Karımın doğum günü için ne almalıyım? hediye olarak


2- Geçmişle ilgili pişmanlıklardan bahsederken veya geçmişteki bir işle ilgili akıl verirken.
Bu durumda cümle should + have + past participle (verb) şeklinde kurulmalı.


- They should have listened to their parents. (Anne-babalarını dinlemeliydiler)

 - You should have asked me first. (Önce bana sormalıydın)

 - I should have told you earlier. (Sana bunu daha önce söylemeliydim)

 - Authorities should have warned us about the road construction. (Yetkililer yol çalışmasıyla ilgili bizi uyarmalıydı)


3- Beklenti içeren cümleler kurarken.

 - She should be here by now. (Şimdiye kadar gelmesi gerekiyordu)
- I should be there in 20 minutes. (20 dakikada orada olurum-olmalıyım) Öyle umuyor.


4- Daha az garantili konuşmalarda, temkinli veya kaçamak cevaplar verirken.

 - It should be fixed in 3 hours. (3 saat içinde hallolmuş olur) Kesin değil.

 - It shouldn't be a problem. (Bir sorun olmaması lazım) Hizmet sektörü böyle temkinli konuşmayı tercih eder.

 - They should have it done by tomorrow. (Yarına kadar yaparlar) Öyle sanıyorum.


27 Ağustos 2018 Pazartesi

"Come" ile phrasal verbs - örnek cümleler

Come up (with): Bir şeyle (fikir, proje vb.) ortaya çıkmak.
- Mehmet and Özkan have come up with an elaborate story. (Mehmet ve Özkan ayrıntılı bir hikaye ile ortaya çıktılar.)

- She came up the money. (Parayla çıka geldi)

- We live in a competitive world and we should come up with the new plans.(Rekabetçi bir dünyada yaşıyoruz ve yeni fikirlerle ortaya çıkmamız gerekiyor)

Come around: Aynı noktaya (fikre) gelmek. Günlük kullanımda "uğramak" anlamına da gelir.
- They might not agree with us now but they'll come around eventually. (Şu an bizimle aynı fikirde olmayabilirler ama yavaş yavaş bizim dediğimize gelecekler.)

- Don’t come around only when you need something. (Yalnızca bir şeye ihtiyacın olduğu zamanlarda uğrama)

Come on: Hadi, hareketlen (acele et)

Come over: Ziyaret etmek, uğramak.
- Come over and pick cherries and apples in the garden. (Uğrayın, bahçeden vişne, elma koparın)

Come apart: Dağılmak, ayrılmak, parçalanmak
- Yesterday they came apart so easily at the football match. (Dünkü maçta çok kolay dağıldılar)

- I bought a pair of shoes at the local market recently. But it's already starting to come apart! (Pazardan yakınlarda bir çift ayakkabı aldım. Şimdiden parçalanmaya başladı (dikişleri ayrılmaya başladı))

3 Ağustos 2018 Cuma

Set up - Örnek Cümleler

Set up  phrasal verb ile ilgili örnek cümleler.
Ayarlamak, kurmak, birleştirmek, inşa etmek gibi anlamları var.

- I need a portable ladder can be set up in only seconds.
(Saniyeler içinde kurulabilen bir portatif merdivene ihtiyacım var)

- I have a little shy two friends. I will try to set them up on a blind date.
(Biraz utangaç iki arkadaşım var. Onlar için bir buluşma ayarlamayı deneyeceğim.)

- Turkey has set up 15 refugee camps to house the more than 130000 Syrian refugees.
Türkiye 130 binden fazla Suriyeli mülteciyi barındıran 15 mülteci kampı kurmuştur.