8 Eylül 2020 Salı

Gerund / Infinitive kullanımı - farkı

Gerund: İsim fiil /ulaç (verb+ing)

Infinitive: Mastar (to verb)

Bazen cümlelerde 2 fiil (verb) kullanmak gerekir. I want to go out! (Dışarı çıkmak istiyorum) 

Bir fiili başka bir fiilin takip ettiği cümlelerde İkincisi ya infinitive (to+verb) ya da  gerund (verb+ing) olmak zorunda. Infinitive mastar halidir. To go > Gitmek    To swim > yüzmek gibi.  

- I like snowboarding. (Kar kaykayı yapmayı severim) /snowboarding bir isim fiildir (Gerund) 

- I like to snowboard.  (Kar kaykayı yapmayı severim) /to snowboard bir mastardır (Infinitive)

Snovbord yapmayı severim . Her iki cümlenin de anlamı aynıdır. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi ilk fiilden sonra hem mastar, hem isim fiil (gerund) gelebilir ve anlam değişmez. Bu şekilde kullanıma uygun bazı fiiller:

Like, love, hate, prefer, start, begin, contunie, propese…

- She hates to drink beer. (Bira içmekten nefret ediyor)

- She hates drinking beer.
(Bira içmekten nefret ediyor)


Mutlaka bir 'gerund' takip etmesi gereken fiiller vardır.

Örneğin: enjoy

- I enjoy swimming. (Yüzmekten hoşlanıyorum)

- I enjoy to swim DİYEMEYİZ.

Bu  fillerden bazıları: Enjoy, admit, advise, confess, explain, fear, finish, forgive, keep on,  mention, miss, permit, postpone, prevent, recall, recommend, report,  resume, suggest, support, understand…

- I finished reading it. (Onu okumayı bitirdim)

- She misses seeing her family. (Ailesini görmeyi özlüyor)

- I recommend eating more fruit because it's rich in fiber. (Daha çok meyve yemeni tavsiye ederim çünkü lif bakımından zengindirler)

- Students discuss doing online classes during lockdown. (Öğrenciler karantina sırasında çevrimiçi ders yapmayı tartışıyor)

 

 

Mutlaka bir 'infinitive' (mastar) takip etmesi gereken fiiller vardır.

Örneğin: need

- I need to think. (Düşünmeye ihtiyacım var.)

- I need thinking. DİYEMEYİZ.

Bu fiillerden bazıları: Need, agree, ask, care, change, choose, claim, come, decide, deserve, expect, fail, get, hope, learn, manage, mean, offer, pay, plan, prepare, promise, remain, say, seek, seem, swear, wait, want, wish,  would like…

- I learned to say no! (Hayır demeyi öğrendim)

- We hope to see everyone at the party. (Partide herkesi görmeyi umuyoruz) 

- I’m planning to visit Italy. (İtalya’yı ziyaret etmeyi planlıyorum)

- Why do you choose to live in Marmaris? (Neden Marmaris'te yaşamayı seçtin?)

 

Kendisinden sonra 'gerund' veya 'infinitive' geldiğinde ANLAM FARKI oluşturan fiiller:

Try, stop, forget, remember, regret, quit, go on.

- I stopped to smoke. (Sigara içmek için durdum)

- I stopped smoking. (Sigara içmeyi bıraktım)

 

- I remembered to feed the cat. (Kediyi beslemeyi hatırladım) Kedi hâlâ aç, besleyeceğim.

- I remembered feeding the cat. (Kediyi beslediğimi hatırladım) Kedi ile ilgili bir hatıra canlanıyor.

 

- She forgot to eat the icecream. (Dordurmayı yemeyi unuttu) Dondurma yenmedi.

- She forgot eating the icecream. (Dordurmayı yediğini unuttu) Dondurma yendi.


Stop to do… Stop doing…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder