As long as
Şartıyla, sürece, yeter ki, taktirde...
Bu anlamlarda if bağlacının yerine kullanılabilir (positive condition). Cümlenin başında veya ortasında bulunabilir.
- Sabri will join the meeting as long as you come too. (Sen de geldiğin taktirde, Sabri toplantıya katılacak)
- Sabri will join the meeting if you come too. (Sen de geldiğin taktirde, Sabri toplantıya katılacak)
Unless
Olmadığı sürece, olmadıkça...
Olmadığı sürece, olmadıkça...
‘As long as’ bağlacının tam tersidir. Bu anlamlarda if not bağlacının yerine kullanılabilir (negative condition). Cümlenin başında veya ortasında bulunabilir. Unless bağlacını takip eden fiiller daima pozitif olur.
- You can’t enter the concert hall if you don’t have a ticket. (Biletin olmadan konser salonuna giremezsin)
- You can’t enter the concert hall unless you have a ticket. (Biletin olmadan konser salonuna giremezsin)
- If she dosen’t do her homework, she can’t watch the film. (Ev ödevini yapmazsa film izleyemez)
- Unless she does her homework, she can’t watch the film. (Ev ödevini yapmadıkça film izleyemez)
- It rains. I can’t go out unless I take an umbrella. (Yağmur yağıyor. Şemsiye almadan dışarı çıkamam)
- You can’t enter the concert hall if you don’t have a ticket. (Biletin olmadan konser salonuna giremezsin)
- You can’t enter the concert hall unless you have a ticket. (Biletin olmadan konser salonuna giremezsin)
- If she dosen’t do her homework, she can’t watch the film. (Ev ödevini yapmazsa film izleyemez)
- Unless she does her homework, she can’t watch the film. (Ev ödevini yapmadıkça film izleyemez)
- It rains. I can’t go out unless I take an umbrella. (Yağmur yağıyor. Şemsiye almadan dışarı çıkamam)