- Remember, we release new episodes every other Monday, at 10 pm.
(Unutma, yeni bölümleri iki haftada bir Pazartesi günü saat 10'da yayınlıyoruz)
- Before I became a manager, I was able to earn a bonus every other month.
(Müdür olmadan önce iki ayda bir ikramiye kazanabiliyordum) Bir ay arayla ikramiye
- They will meet every other week, so the next meeting will be on October 23th.
(Bir hafta arayla buluşacaklar, dolayısıyla sonraki buluşma 23 Ekimde)
- Can you explain to me how the company make losses every other year?
(Bana şirketin iki yılda bir nasıl zarar ettiğini açıklayabilir misin?)
Every other: 'Her ikincisinde' anlamındaki deyim. Devamında gün, hafta, ay vb. getirilebilir.
Every other day: Her ikinci gün, günaşırı, bir gün arayla, iki günde bir.
Every other week: Her ikinci hafta, bir hafta arayla, iki haftada bir.
Every other month: Her ikinci ay. Bir ay arayla, İki ayda bir.
Every other year: Her ikinci yıl. Bir yıl arayla. İkinci yılda bir.
Every other Friday: Her ikinci Cuma. Bir Cuma arayla. İki Cumada bir.