Sıfatları tanımlarken kullanılan "very" zarfı bir konuşma veya metin içinde sık kullanıldığında kulağa-göze monoton gelebilir. Alternatif sıfatlar kullanarak daha zengin ve akıcı cümleler kurulabilir.
Very cold --------------> freezing (Dondurucu, buz gibi)
- I can’t fall asleep unless my room is freezing. (Odam buz gibi olmadan uykuya dalamıyorum)
Very hot --------------> scalding (Kaynamış, haşlanmış, çok sıcak - genelde yiyecek,içecekler için kullanılır)
- I love when the tea is scalding. (Çayı kaynamış olduğunda seviyorum)
Very hot --------------> scorching (Çok sıcak, kavurucu - genelde hava durumundan bahsederken)
- We will hit to road on a scorching July day. (Yakıcı bir temmuz günü yola çıkacağız.)Very hot --------------> scorching (Çok sıcak, kavurucu - genelde hava durumundan bahsederken)
Very good ----------> superb veya phenomenal (Harika, muhteşem, çok iyi)
- This picture is superb. (Bu fotoğraf muhteşem)
Very poor ------------> destitute (Çok yoksul, sokakta yaşayan, evsiz anlamına yakın)
- I live in a destitute part of Istanbul. (İstanbul'un çok yoksul bir yerinde -mahallesinde-yaşıyorum)
Very tired -------------> exhausted (Çok yorgun, bitkin, bitmiş)
- I cannot come with you. I'm exhausted. (Sizinle gelemem. Çok yorgunum)
Very short -------------> brief (Çok kısa, öz, özet)
- A brief history of our world. (Dünyamızın kısa bir tarihi)
Very slow --------------> sluggish (Çok yavaş, ağırkanlı)
- My web browser sluggish on my tablet computer. (Tabletimdeki internet tarayıcı çok yavaş)
Very hungry ------------> ravenous (Çok aç, açgözlü, yırtıcı)
-"They come to you in sheep's clothing, but inwardly they are ravenous wolves" (Onlar koyun postuna bürünmüş olarak gelirler, ama içlerinde aç kurtlar vardır)
-"They come to you in sheep's clothing, but inwardly they are ravenous wolves" (Onlar koyun postuna bürünmüş olarak gelirler, ama içlerinde aç kurtlar vardır)
Very rich ---------------> wealthy (Çok zengin, varlıklı)
- The media serves the interests of the wealthy and powerful. (Medya zengin ve güçlülerin çıkarlarına hizmet ediyor)
Very worried ----------> anxious (Endişeli, mutsuz)
- I was anxious up until exam day. (Sınav gününe kadar endişeli olurdum)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder