- Meltem knows Ankara like the back of her hand. (Meltem Ankara'yı avucunun içi gibi bilir)
Birebir çevrildiğinde "Bir şeyi elinin tersi / arkası gibi bilmek" anlamına gelse de Türkçedeki "Avucunun içi gibi bilmek" deyimine karşılık geliyor. Aynı zamanda çok iyi bilmek, ezbere bilmek anlamlarında da kullanılıyor.
- We know the lyrics to that march like the back of our hand. (O marşın sözlerini ezbere biliriz)
- He knows this area like the back oh his hand. (Bu bölgeyi avucunun içi gibi -çok iyi- bilir)
- I used to know the pathways like the back of my hand. (Patika yolları avucumun içi gibi bilirdim)
İngilizce'de 'avucunun içi gibi bilmek' deyimin karşılığı:
"Know something like the back of your hand"
Birebir çevrildiğinde "Bir şeyi elinin tersi / arkası gibi bilmek" anlamına gelse de Türkçedeki "Avucunun içi gibi bilmek" deyimine karşılık geliyor. Aynı zamanda çok iyi bilmek, ezbere bilmek anlamlarında da kullanılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder