Get along with:
Geçinmek, anlaşmak
- We don’t get along with our English teacher. (İngilizce öğretmenimizle iyi anlaşamıyoruz)
- I get along with my brother. (Erkek kardeşimle iyi anlaşıyorum)
Get up:
- We don’t get along with our English teacher. (İngilizce öğretmenimizle iyi anlaşamıyoruz)
- I get along with my brother. (Erkek kardeşimle iyi anlaşıyorum)
Get up:
Kalkmak, uyanmak (Yataktan veya oturulan-uzanılan bir pozisyondan)
- I get up at seven every day. (Her gün saat 7’de uyanırım-kalkarım)
Get down:
- I get up at seven every day. (Her gün saat 7’de uyanırım-kalkarım)
Get down:
Eğil, çök. (Get up fiilinin tam tersi)
Get down on it:
Onun üzerine eğil, çalış.
Get away:
Uzaklaşmak, kaçmak kurtulmak. Günlük dilde daha çok tatile gitmek, hava değişimi, yer değiştirmek olarak kullanılır.
(Getaway): Tatil noktası, tatil seçeneği
Get in:
Binmek (Araba, tekne gibi daha küçük özel taşıtlar için)
Get out:
1. İnmek (Araba, tekne gibi daha küçük özel taşıtlar için)
2. Dışarı çık, defol (argo-küfür)
Get on:
Binmek (Tren, otobüs gibi daha büyük taşıtlar için)
Get off:
1. İnmek (Herhangi bir araçtan veya bir platformdan)
- You should get off at the next station. (Bir sonraki durakta inmelisiniz)
2. Bir cezadan yırtmak, ya da çok az cezayla kurtulmak.
- Ahmet has involved an accident and killed a man. But he got off very lightly. (Ahmet bir kazaya karıştı ve bir adam öldürdü fakat fakat çok hafif bir ceza aldı)
Get away:
Uzaklaşmak, kaçmak kurtulmak. Günlük dilde daha çok tatile gitmek, hava değişimi, yer değiştirmek olarak kullanılır.
(Getaway): Tatil noktası, tatil seçeneği
Get in:
Binmek (Araba, tekne gibi daha küçük özel taşıtlar için)
Get out:
1. İnmek (Araba, tekne gibi daha küçük özel taşıtlar için)
2. Dışarı çık, defol (argo-küfür)
Get on:
Binmek (Tren, otobüs gibi daha büyük taşıtlar için)
Get off:
1. İnmek (Herhangi bir araçtan veya bir platformdan)
- You should get off at the next station. (Bir sonraki durakta inmelisiniz)
2. Bir cezadan yırtmak, ya da çok az cezayla kurtulmak.
- Ahmet has involved an accident and killed a man. But he got off very lightly. (Ahmet bir kazaya karıştı ve bir adam öldürdü fakat fakat çok hafif bir ceza aldı)
Get over:
Aşmak, atlamak, kendine gelmek, kurtulmak (Bir sorunu veya fiziksel engeli).
- I don’t know how many times I have watched this video but I can’t get over it. (Bu videoyu kaç kez izledim bilmiyorum ama bir türlü aşamıyorum) Unutamıyorum, aklımdan çıkmıyor anlamlarında.
- I don’t know how many times I have watched this video but I can’t get over it. (Bu videoyu kaç kez izledim bilmiyorum ama bir türlü aşamıyorum) Unutamıyorum, aklımdan çıkmıyor anlamlarında.
Get ahead:
İlerlemek, öne çıkmak, başarılı olmak.
- If they want to get ahead, they must work hard! ( Başarılı olmak istiyorlarsa, sıkı çalışmalılar)
Get together:
- If they want to get ahead, they must work hard! ( Başarılı olmak istiyorlarsa, sıkı çalışmalılar)
Get together:
Buluşmak, bir araya gelmek.
- When we will get together? (Ne zaman buluşacağız?)
- When we will get together? (Ne zaman buluşacağız?)
Get between:
Araya girmek. (İki kişi, iki nesne veya durum arasına girmek)
- I dont’t want to get between daddy and brother when they argue each other. (Babamla abim tartışırken aralarına girmek istemem)
Get by:
- I dont’t want to get between daddy and brother when they argue each other. (Babamla abim tartışırken aralarına girmek istemem)
Get by:
Hayatta kalmak, idare etmek
- How did we get by without the internet! (İnternet olmadan nasıl yaşardık-yaşayabilir miydik)
Get through:
- How did we get by without the internet! (İnternet olmadan nasıl yaşardık-yaşayabilir miydik)
Get through:
Bitirmek (Tamamlanması gereken bir işi ya da görevi)
- If we get through the day without any incidents, everyone will breathe a sigh of relief. (Bugünü olaysız tamamlayabilirsek herkes rahat bir nefes alacak)
- If we get through the day without any incidents, everyone will breathe a sigh of relief. (Bugünü olaysız tamamlayabilirsek herkes rahat bir nefes alacak)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder