29 Ocak 2022 Cumartesi

İngilizcede nefesini tüketme deyimi

Örnekler:

- Save your breath. I wont go to the beach with them.
(Nefesini tüketme. Onlarla sahile gitmeyeceğim)


- I was going to comment then realised he had not any idea on this topic. I'll save my breath. (Yorum yapacaktım ama bu konuda hiçbir fikrinin olmadığını fark ettim. Nefesimi tüketmeyeceğim)


- They are not going to apologize. Save your breath. (Özür dilemeyecekler. Nefesini boşa harcama)

Save your breath:

"Konuşmaya devam etmen faydasız çünkü seni/sizi dinlemiyorlar. Söylediklerinizi yapmayacaklar." 
Bu tür durumlarda kullanılan, 

Nefesini boşa harcama, nefesini tüketme anlamlarına gelen deyim.

Bu sitedeki diğer ingilizce deyimler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder