22 Nisan 2022 Cuma

I don't mind - I don't care farkı

- Would you like orange juice or ayran?
(Portakal suyu mu, ayran mı içersin?)

- Would you rather watch a film or the news?
(Haberleri mi yoksa bir film izlemeyi mi tercih edersin?)


Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi 2 seçeneğin sunulduğu sorularda, bazen bir tercihte bulunmayıp "fark etmez, benim için ikisi de uygun" gibi bir cevap vermek gerektiğinde;

- I don't mind

- I don't care

- It dosen’t matter

Bu 3 ifade benzer olsa da, söyleyiş şekli, tonu ve bulunulan ülkeye göre anlam değişebilir, yani söyleyenin niyeti ve dinleyenin algıladığı farklı olabilir. Bu tür sorularda tercih belirtirken:

İngiliz İngilizcesine göre;
 I don’t mind: fark etmez, itiraz etmem
 I don't care: ilgilenmiyorum veya umurumda değil

Amerika veya Kanada'da ise;
 I don’t care: "fark etmez", "bana hepsi uyar" ifadelerine karşılık geliyor.


"It dosen’t matter" ifadesi "önemi yok", "fark etmez" anlamlarına geliyor ancak yumuşatmak için yardımcı sözcüklerle bazı eklemeler yapılabilir. Örn. "It dosen’t really matter for me" (Gerçekten benim için fark etmez).

Genel olarak, böyle durumlarda "I don't mind" ifadesinin daha yumuşak ve nazik bir karşılık olduğu söylenebilir.    


- Do you mind if I open the window?
(Pencereyi açmamda sizin bir sakınca var mı?) Pencereyi açarsam sorun olur mu?

- No, I don’t mind.
(Hayır, sakıncası yok)

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi bir şey için izin/onay isteniyorsa.

Burada cevap olarak "I don’t care" verilirse, kabaca "ilgilenmiyorum" veya  "umursamıyorum" gibi anlamlar çıkarılabilir.



-Would you mind filling this survey out for a research.
(Bir araştırma için bu anketi için doldurmanda bir sakınca var mı?)

- Sorry, I’m very busy now (Üzgünüm çok meşgulum) 

- Sure (tabii)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder