Sağlık durumunda bir terslik olup olmadığını sorarken:
- Hey! Are you all right? (Hey! iyi misin?)
- Hey! Are you alright? (Hey! iyi misin?)
Birisinin içini rahatlatmak için, güvence vermeye
çalışırken:
- Everything is going to be alright. Don’t worry. (Her şey iyi olacak. Endişelenme) Sorun çıkmayacak.
Bir şeyin tatmin edici veya uygun olup olmadığını sorarken:
- It’s the first time I’ve coocked this bread. Does it taste all right?
(Bu ekmeği ilk kez pişiriyorum. Tadı iyi mi?) Tadı nasıl? Olması gerektiği gibi mi?
- What do you think about my new hat? Be honest please. Does it look alright on me?
(Yeni şapkam hakkında ne düşünüyorsun? Dürüst ol lütfen. Benim üzerimde iyi duruyor mu?)
İzin isterken:
- Excuse me. Is this yours? Is it all right if I take your newspaper?
(Afedersiniz, Bu sizin mi? Gazetenizi alabilirim değil mi?)
İfadeye heyecan ve canlılık katmak için ünlem olarak:
- Alright! Let's get a win tonight! (Pekala! Haydi bu gece bir galibiyet alalım!)
Gönülsüz Evet /onay:
-You have to study harder for the exams. (Sınavlara daha sıkı çalışman gerekiyor)
- Alright
Alright ve All right aynı şeydir. Yukarıdaki cümlelerde birbirlerinin yerine kullanılabilirdi.
Ancak;
Alright > informal (günlük dilde kullanılan)
All right > formal (dil bilgisi kurallarına uygun)
Bir de, yukarıdaki örneklerin bağlamından tamamen uzak, telif haklarıyla ilgili “Tüm Hakları Saklıdır” anlamında kalıp bir ifade vardır: All Rights Reserved
Bir de, yukarıdaki örneklerin bağlamından tamamen uzak, telif haklarıyla ilgili “Tüm Hakları Saklıdır” anlamında kalıp bir ifade vardır: All Rights Reserved
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder