(Brezilya çetin cevizdi ama voleybol takımımız maçı kazandı)
- Many infectious diseases are still circulating in parts of the world. That's a hard nut to crack, but scientists continue to work on the problem.
(Birçok bulaşıcı hastalık hâlâ dünyanın bazı bölgelerinde dolaşmaktadır. Bu kırılması zor bir ceviz fakat bilim adamları sorun üzerinde çalışmaya devam ediyorlar.
- I think Ankaragucu will be a hard nut to crack for any team this season.
(Bu sezon Ankaragücü’nün diğer takımlar için çetin bir ceviz olacağını düşünüyorum.)
- She seems like a hard nut to crack. Don’t waste your energy.
(O kız çetin cevize benziyor. Enerjini boşa harcama)
Hard nut to crack:
Kırılması zor ceviz, çetin ceviz, çetin ceviz olma.
Çözülmesi zor konular için veya anlaşılması, mücadele edilmesi zor insanları tanımlamak için kullanılan bir deyim.
(O kız çetin cevize benziyor. Enerjini boşa harcama)
Hard nut to crack:
Kırılması zor ceviz, çetin ceviz, çetin ceviz olma.
Çözülmesi zor konular için veya anlaşılması, mücadele edilmesi zor insanları tanımlamak için kullanılan bir deyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder