"If I was" ve "If I were" şartlı ifadeleri arasındaki farklar, benzerlikler. Conditional Clauses
IF I WERE...
"If I were…” kalıbı, gerçek olması pek mümkün olmayan, hayali durumlarda kullanılır.
- If I were a dog, I would be a Rottweiler. (Bir köpek olsaydım bir Rottweiler olmak isterdim)
Ama bir köpek olmam mümkün değil. - Very good price! I'd buy it, if I were you. (Çok iyi fiyat! Yerinde olsam satın alırdım)
"If I were you..." (yerinde olsam...) İngilizcede çok yaygın bir ifadedir. Birine tavsiyede bulunurken, akıl verirken kullanılır. - If I were rich, I'd feed every stray cat on the street. (Zengin olsam, sokaktaki tüm kedileri beslerdim)
Zengin değilim, sadece bunu hayal ediyorum. - If I were Englishwoman, I'd probably live in Bristol. ( İngiliz kadını olsaydım, muhtemelen Bristol’de yaşardım)
IF I WAS...
“If I was…” kalıbı geçmişte olması mümkün durumlardan bahsederken kullanılıyor. Genellikle bir pişmanlığı dile getirirken veya özür dilerken bu şartlı yapı kullanılır.
- I always apologize if I was wrong or very rude. (Hatalıysam veya çok kabaysam her zaman özür dilerim)
- My boss always yelled at me if I was late to work. (İşe geç kalmışsam patronum bana hep bağırırdı) Gerçekten bazen işe geç kaldığı anlaşılıyor. Yani böyle bir olasılık hep var.
- I am sorry, if I was made any mistake in this article. (Bu yazıda herhangi bir hata yapmışsam, özür dilerim) Hatalı bir şey yazmış olma ihtimali hep vardır.
- Sorry if I was offline, I’ve been really busy with kids lately. (Çevrimdışı idiysem üzgünüm, son zamanlarda gerçekten çocuklarla çok meşgulüm)
Buna rağmen, ana dili İngilizce olan konuşmacılar bazen hayali durumlarda bile söze "If I were..." yerine “If I was…” kalıbıyla başlayabilir.
- If I was a doctor, I'd be more interested in the patient than the disease. (Doktor olsaydım, hastalıktan çok hastayla ilgilenirdim.)
Bu örnekte dilbilgisine uygun yazım “If I were a doctor…” şeklinde olmalıydı, ancak yanlış kullanım teklifsiz – resmi olmayan konuşmalarda yaygın olarak görülür.