Have / Have got farkı
Has / Has got farkı
Sahiplik (possesive)
- We have a plan for tonight. (Bu gece için bir planımız var)
- We have got a plan for tonight. (Bu gece için bir planımız
var)
- She has a problem. (Bir sorunu var)
- She has got a problem. (Bir sorunu var)
- My sister has not a smart-phone. (Kız kardeşimin bir akıllı
telefonu yok)
- My sister has not got a smart-phone. (Kız kardeşimin bir
akıllı telefonu yok)
- Do you have enough money? (Yeterli paran var mı?)
- Have you got enough money? (Yeterli paran var mı?)
Yukarıdaki örnek cümle çiftlerinin hepsi de doğru. Ancak, have
got – has got şeklinde kullanım daha çok İngiltere'de (İngiliz İngilizcesinde) tercih
edilir.
Geçmiş ve gelecek zamanda:
Have got / has got yalnızca 'Present Tense' ile kullanılır. 'Past Tense' ve 'Future Tense' ile ‘got’ kullanılmaz.
- I have an idea for a new project. (Yeni proje için bir
fikrim var) Present Tense
- I have got an idea for a new project. (Yeni proje için bir
fikrim var)
- I had no idea what he was talking about. (Neden
bahsettiği hakkında hiç bir fikrim
yoktu.) Past Tense
I had got no idea… veya I had gotten no idea… YANLIŞ
- I will have a car tomorrow. (Yarın bir arabam olacak) Future Tense
I will have got… YANLIŞ
(have to… / has to… have got to… / has got to…)
Bir zorunluluk veya önem söz konusu olduğunda
- I have to explain what this image means. (Bu görselin ne
anlama geldiğini açıklamam lazım)
- I have got to explain what this image means. (Bu görselin ne
anlama geldiğini açıklamam lazım)
- She has to do her homework. (Ev ödevini yapması gerekiyor)
- She has got to do her homework. (Ev ödevini yapması gerekiyor)
Have lunch, have breakfast, have dinner, have a shower gibi
sürekli eylemlerde yalnızca ‘Have’ kullanılır (bütün İngilizcelerde):
- Yasemin wants to have breakfast with us. (Yasemin bizimle kahvaltı yapmak istiyor)
have got breakfast... YANLIŞ
- Where did you have dinner? (Akşam yemeğini nerede yedin?
- I have a shower before getting into a swimming pool. (Yüzme
havuzuna girmeden önce duş alırım.)